Lilyum bir çiçek ismi. Büyük yaprakları ve çok güzel kokusu olan bir çiçek. Peki neden bu çiçekten bahsediyorum ? Çünkü bu çiçekle tanışmamın sonu güzel biten bir hikayesi var 🙂 Hikaye şöyle;
Yıl 2007. Fotoğrafçılıkta oldukça yeni olan acemi bir amatör fotoğrafçı; sonbaharın yüzünü kışa döndüğü Kasım ayında, doğanın renklerini kaybettiği bir zamanda, fotoğraf adına bir konu bulamamanın sıkıntısı içerisinde, bir hafta sonu, evde öylece oturmuş, kitap okuyordu. Bir süre sonra kitap okumaktan da sıkıldı ve bir konu bulup fotoğraf çekmeliyim diye geçirdi içinden. Doğaya çıkıp insanlardan ve şehirden uzak huzurlu bir ortamda doğaya ait fotoğraflar çekmek istiyordu. Ama doğa şu anda hiç cömert değildi.
En iyisi internette fotoğraflara bakmak ve göz kültürünü geliştirmek diye düşündü. Üyesi olduğu fotoğraf paylaşım sitesinde birbirinden güzel doğa fotoğrafları ve özellikle de makro fotoğrafları vardı. Acemi fotoğrafçı makro çekmek istedi. Ama bu mevsimde çiçek böcek bulmak ne mümkün 🙂 Tamda bu düşüncelerle çiçek çekmeye daha çok zaman var diye içinden geçirirken odaya düşen sert ışık gözüne çarptı. Ters ışık çalışması yapabilirim diye düşündü. “Ters ışıkta çiçek makrosu… Ama nasıl ? nasıl…? nasıl… ? Buldum! dedi. Buldum!! Çiçekçi! Tabi ya, bir çiçekçiye gidip birbirinden güzel çiçekler alıp evde çekebilirdi.
Hemen even çıktı ve bir çiçekçiye dalıp ne var ne yok diye bakınmaya başladı. Pek de bir alternatif olmadığını görünce biraz canı sıkılsa da çok az çeşit bulunan çiçekçide gözüne beyaz ve büyük yapraklı bir çiçek takıldı. Bu çiçek güzel makrolar verebilirdi. Çiçek büyük ve zarif olduğundan ters ışık içnde ideal gibi duruyordu. Birde fotoğraf çekmeye uygun gördüğü kasımpatılar vardı. 2 tane bu beyaz çiçekten ve 2 tane de kasımpatı aldı. Çıkarken çiçeğin harika kokusunu hissedince ismini sormak aklına geldi. Çiçekçiye;
– Bu çiçeğin adı ne? diye sordu. Çiçekçi;
– Lilyum. Onun adı Lilyum. dedi.
Lilyum (Gerçek renkleri ile)
Çiçekçiden sonra bir kırtasiyeye gidip fon için yeşil, sarı beyaz ve siyah karton kağıtlar aldı. Daha sonra güneşi kaybetmemek için hızlıca eve döndü. Bir düzenek hazırlayıp ters ışığa lilyumları yerleştirip arkasına da fon için sırasıyla kartonları konumlandırdı. Elindeki tek makro objektif olan 60mm f/2.8 objektif ile başladı makro çekimlere. Makro çekimlerde alan derinliği çok kısıtlı olduğu için tripot kullandı ve o dönemde henüz profesyonel bir tripotu olmadığı için titremeyi önlemek adına da kablo deklanşör kullandı.
Önce kasımpatılardan başladı. Bir süre onları fotoğrafladıktan sonra Lilyumları farklı farklı açılardan fotoğraflamaya çalıştı. Kah yüzaşağı kah yüzüstü yatıyor, kah oturuyor, şekilden şekile giriyor ama birbirinden farklı kompozisyonlar bulmanın da hazzını yaşıyordu. Bu şekilde zamanı hiç farketmemiş, ancak ışığın zayıflaması ve yorgunluk hissi ile çekimi sonlandırması gerektiğini anlayabilmişti.
Bir çok açıdan fotoğrafladığı lilyum çiçekleri beyaz renkteydi. Bu nedenle çekimden sonra fotoğraflara bakınca bir süre sonra birbirini tekrarladıklarını farketti. Keşke farklı renklerde de lilyum olsaydı diye geçirdi içinden. Sonra birden bilgisayarda farklı renklerdeymiş gibi çiçeklerin renklerini değiştirebileceği aklına geldi. Nikon’un kendi yazılımı olan Nikon Capture NX yazılımı ile renkleri değiştermek için farklı farklı tonları sırayla denemeye başladı. Renklerle oynamak ne kadarda eğlenceliydi. Yüzlerce renk elde edilebilirdi. Ama acemi fotoğrafçı gerçekte bir çiçekte olabilecek renkleri yakalamak istiyordu. Yoksa fotoğrafların bilgisayarda renklendirildiği belli olurdu! :)) Uzun süren denemeler neticesinde birçok farklı renkte lilyum çiçekleri elde etmeyi başardı 🙂
Keyifle düzenlediği fotoğraflara bakan amatör fotoğrafçı; “fotoğraf çekemem dediğim böyle bir günde bile evde makro fotoğraflar çektim. Fotoğraflar da fena olmadı hani. Ayrıca deneme yanılma yolu ile fotoğraf düzenleme yazılımını da biraz daha keşfetmiş oldum” diye dalgın daldın kendisi ile konuştu.
Sonra içlerinden bir fotoğrafı üyesi olduğu siteye yükledi ve fotoğrafın adını da tabiki Lilyum koydu 🙂
… İşte lilyum çiçeği ile böyle tanıştım. Tanıştım diyorum çünkü O fotoğrafa yeni başlayan amatör ve acemi fotoğrafçı bendim :)) Fotoğrafta daha yeni olduğum yıllarda gerçekleşen bu olay her aklıma geldiğinde ne kadar eğlendiğimi anımsıyorum.
Segiyle kalın…
Comments