top of page

Akbaba Lokantası ve Şah Kartal

     Şah Kartal, Ak Kuyruklu Kartal, Kaya Kartalı, Kara Akbaba, Kızıl Akbaba, Sakallı Akbaba, Bozkır Kartalı vs. vs. Tüm bu türler bir kuş fotoğrafçısı için heyecen veren türlerdir. Uzun sure su kuşlarını fotoğrafladıktan sonra (gerçi ne kadar uzun olduğu da tartışılır) yukarıda ismi geçen yırtıcı kuşları fotoğraflama arzu ve isteği içimde belirmişti. Hatta bu uğurda Erzurum’da şartları da epeyce zorladım. Sadece Ak Kuyruklu Kartal için bir çok arazi yaptım ancak hepsinden de elim boş döndüm. Sevgili Naci Eyyupoğlu sayesinde Kara Akbaba’nın düzgün bir fotoğrafını ilk defa Erzurum’da çekmiş olmak beni çok ümitlendirmiş olsada sonrasında bırakın Ak Kuyruklu’yu tekrar akbaba çekmek bile mümkün olmamıştı. Taki Bolu Dörtdivan’da yapılan ve doğa severlerin hizmetine sunulan Akbaba Lokantası faaliyete girene kadar.

     Dörtdivan Akbabalarını Koruma Projesi kapsamında Ornitofoto Kuş ve Yaban Hayat Fotoğrafçıları Derneği tarafından kurulan bu lokanta, özellikle yüksek bir popilasyonun da ülkemizde görüldüğü ve ülkemizde  de üreyen Kara Akbabaların neslini devam ettirebilmeleri için sürekli ve zehirli olma riskinin olmadığı besinlerle (leşler) onların besin bulmalarını kolaylaştırmayı hedefliyor. Çevrede bulunan bir çok tavuk çiftliğinden zayi olan ve akbabaların yemesinde sağlık açısından sorun bulunmayan veteriner kontrollü leşler lokanta adı verilen bu alana bırakılıyor ve yırtıcı hayvanlar beslenmiş oluyor. Ayrıca proje kapsamında kuş gözlemcilerinin ve kuş fotoğrafçılarının da rahat ve yakından gözlem yapabilecekleri ve fotoğraf çekebilecekleri toprak içerisinde konumlanmış betondan yapılma bir bina şeklinde olan kamuflaj da hizmete açıldı. Belirli kurallara uyarak gayet rahat ve hayvanları rahatsız etmeden gözlem yapma imkanı sunan bu kamuflaj sayesinde uzun süredir fotoğrafını çekmeyi istediğim Ak Kuyruklu Kartalında fotoğrafını çekme imkanım oldu.


_ALI6270

Kızıl Şahin tehtitkar tutum göstermesine karşın Şah Kartal kendinden emin ve güçlü

     2013 yılının serin bir Eylül sonunda yolumu bu lokantaya düşürmeyi başardım. Günler öncesinden yapılan görüşmeler ve rezervasyon neticesinde sabahın ilk ışıkları ile hayvanları tedirgin etmeden orada olabilmek için gece saat 01:00 gibi kamuflajın içerisindeydim. Kuşlar gibi yakın köylerin başı boş köpekleri de lokantanın nimetlerinden istifade etmek için geceden oradalar. Tam emin olamamakla birlikte yaklaşık yirmi civarı köpek ortalıkda devamlı havlıyorlar. Bu şartlarda tedirgin olmadan ve seslerden rahatsız olmadan uyumak her ne kadar mümkün değilmiş gibi görünsede belli bir zamandan sonra uykunun ve yol yorgunluğunun ağır basması neticesinde havlama sesleri sanki azalıyor ve ortam daha ılık bir hal alıyor. Ben de bir kaç saat uyuma fırsatı bulmuş oluyorum. İçerisinde bulunduğum kamuflaj beton bir bina derken içerisinde yatak olduğunu düşünmeyin sakın. Maalesef o kadar konforlu değil. Yerde matımın üzerinde uyumak zorunda kalıyorum.

    Daha güneş doğmadan uyandım ve verilen hizmete dahil olan mütevazi sandviç ve gözlem odasının arkasındaki odada demlediğim çay eşliğinde hafif bir kahvaltı yapıyorum. Bu arada hava biraz aydınlanmaya başlıyor. Tabi ki güneş henüz doğmadı ama kuzgunlar yavaş yavaş ziyafet sofrasına teşrif ediyorlar. Ak kuruklu hayali kurduğum için bana söylenenlere harfiyen dikkat ediyor ve kuzgunlar, leşler ile beslenmeye başlamadan camları açmıyor ve objektifimi dışarı çıkartmıyorum. Bu sırada hem çayımı yudumlayıp hem de kuzgunların sanılanın aksine (bana öyle gelmiş de olabilir) harika ötüşlerini dinliyorum. Kuzgunların hareketliliğini farkeden Kızıl Şahinler de açlığa karşı koyamıyorlar ve alana birer birer gelmeye başlıyorlar. Kısa sürede yaklaşık 6 birey Kızıl Şahin geliyor. Derken bir Şah Kartal da mekana karizmatik bir giriş yapıyor. Daha sonra 2,3… Güneş yüzünü göstermeden 4 birey Şah Kartal sayıyorum. Gün içerisinde bu sayı 8 civarı olmuştu. Her ne kadar yukarıda hep Ak Kuruklu Kartal hayalimden bahsetmiş olsam da alana ilk teşrif eden Kartal, Şah Kartal olduğu için konu sıralamasında ilk sırayı O kapıyor 🙂

     Kuzgunların beslenmeye başladığını görünce camları açıyor ve lensimi kamuflajın dışarısına çıkartıyorum. Güneş hala ışıklarını önümdeki alana düşürmediği için kameramın yüksek iso performansını ölçme fırsatı buluyor ve 1.600 iso değerlerini zorluyorum. Sonuçlar fena değil gibi… Aşağıda daha iyi sonuç aldığım 800 iso değerinde, henüz güneş doğmadan çektiğim iki fotoğrafı görebilirsiniz.


_ALI6113 kopya

1/200sn, F/5.6, ISO:800 


_ALI6125

Bir başka Şah Kartal fotoğrafı. iso:800

     Epeyce bir süre yüksek iso da çekim yaptıktan sonra güneş ilk ışıklarını önümdeki alana altın sarısı renkleri ile düşürmeye başladı. Artık daha renkli fotoğraflar için oldukça sıcak bir ışığım var. Ortamda hala Kuzgunlar, Kızıl Şahinler ve Şah Kartallar beslenmeye devam ediyor. Ak kuyruklu Kartal ve Akbabaların da en kısa sürede gelmesini ümit ediyorum. Böylesine heybetli türlere bu kadar yakın olmak çok heyecan verici. Bazen çekimi bırakıp yandaki camdan sadece onları izliyorum. Birazcık bu işin keyfini de sürmek lazım değil mi? Bu keyfi yaşamamda katkılarından dolayı Akbaba Lokantasının yapılmasında emeği geçen herkese bir kez de buradan teşekkür etmek istiyorum. Umarım uzun yılllar bilime ve bu değerli türlerin neslinin devamına hizmet eder.


_ALI6242

Günün altın sarısı ilk ışıklarında bir Şah Kartal ve Kuzgunlar. Kamuflajın gölgesi fotoğrafa derinlik katıyor.


_ALI6234

     Şah Kartal, Kızıl Şahin’den daha büyük ve Ak Kuyruklu Kartal’dan daha küçüktür. Ancak karizması ziyadesiyle yerinde 🙂 Aslında daha önce hiç görme şansım olmadığı için hem fotoğraflarını çekerken hem de izlerken çok keyif aldığımı söylemeliyim. Özellikle tavuk leşlerini yerken kulağıma gelen kemik kırılma sesleri bu kuşu ciddiye almam gerektiğini oldukça etkili bir şekilde ifade etmiş oldu. Kuşçular bilir ki milli kuşumuz olan Kızıl Şahin’e kolay kolay yırtıcı kuşlar dahi kafa tutamaz. Ancak Şah Kartal’ı bu noktada oldukça cesur ve kendinden emin gördüm ben.

     Yazının noktasını koymayı düşündüğüm bu kısmında Şah Kartal hakkında TRAKUŞ‘dan aldığım bazı bilgileri de vermek istiyorum: Erişkinleri siyaha yakın renkte olan Şah Kartal, yine erişkinlerde görülen omuz kısmındaki beyaz lekeler nedeniyle İmparator Kartal olarak da adlandırılır. 6cm’ye kadar olan orta parmağı ve keskin pençeleri ile Şah Kartallar’ın boyu erkekte 75-78 cm , dişide 82-75 cm arasındadır. Kanat boyu erkekte 58 , dişide 65 cm , kanat genişliği erkekte 190 , dişide 210 cm dir. Şah Kartal’ın ağırlığı erkekte 3 , dişide 5,5 kg dolayındadır. 4 yaşında olgunluğa ulaşan dişi ve erkek , monogomus ( tek eşli ) çift oluştururlar. Olgunlaşan dişiler; 7,5 x 5 cm boyutlarında küçük lekeli beyazımsı, 2 yumurta yaparlar. Çıkan yavrularda iri olanı yaşar. Kuluçkadan 43 günde çıkan civcivler 60 gün sonra uçarlar. Genelde Şah Kartalların sonradan çıkan zayıf yavrusu diğer güçlü yavru ve ebeveyn ler tarafından yenir. Anne , baba ve güçlü yavru , zayıf yavruyu yerler. Ama her iki yavruda güçlüyse beraberce büyürler, ve uçarlar. Şah Kartal ebeveynleri çok iyi öğretmenlerdir. Yavru eğitimi sırasında ebeveynlerden bir tanesinin getirdiği avı diğer ebeveyn yavrunun pençelerinden çalarak ona çaldırmamayı, avını saklamayı öğretirler. Onuncu haftadan sonra ebeveynler avı ayaklarında gezdirerek yavruyu uçmaya teşvik ederler.


_ALI6389

Şah Kartal’ın boyutlarını anlamamızı kolaylaştıran bir fotoğraf. Gri Leş Kargası ne kadar da küçük kalıyor Şah’ın heybetinin yanında.


_ALI6350 kopya

_ALI6324

Şimdilik bu kadar daha sonra görüşmek dileğiyle ışığınız bol olsun. Esen kalın…

4 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page